SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

CİHAD BAHSİ

<< 2746 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ شُعَيْبِ بْنِ اللَّيْثِ قَالَ حَدَّثَنِي أَبِي عَنْ جَدِّي ح و حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ أَبِي يَعْقُوبَ قَالَ حَدَّثَنِي حُجَيْنٌ قَالَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ عُقَيْلٍ عَنْ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَالِمٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَدْ كَانَ يُنَفِّلُ بَعْضَ مَنْ يَبْعَثُ مِنْ السَّرَايَا لِأَنْفُسِهِمْ خَاصَّةَ النَّفَلِ سِوَى قَسْمِ عَامَّةِ الْجَيْشِ وَالْخُمُسُ فِي ذَلِكَ وَاجِبٌ كُلُّهُ

 

İbn Ömer'den demiştir ki:

 

Rasûlullah (s.a.v.) (düşman üzerine baskın yapmak üzere) gönderdiği seriyyeler içerisinden bazı kimselere ordunun genel olarak hissesine düşen pay'ın dışında özel olarak nefel verirdi. (İbn Ömer dedi ki): Ancak (ganimet payı ile nefelin) her ikisinin de (verilmesinden önce) humus (un ganimetlerden çıkarılması) gerekir."

 

 

İzah:

Bilindiği gibi "nefel" gazilere ganimet hissesinden fazla olarak verilen mükafattır.

 

Humus: Yoksullara, muhtaçlara ve yolculara verilmek üzere ganimet­ten ayrılan beşte bir mikdardır. Bu husus Elimize geçen ganimetin beşte biri Allah'a, Peygambere, onun akrabalarına öksüzlere, yoksulara ve yolculara aittir.”  (Enfal 41) ayet-i kerimesine dayanmaktadır.

 

2741 numaralı hadis-i şerifin şerhinde de açıkladığımız gibi Mekke'nin fethinden önce hicretin sekizinci senesinde Şaban ayında, Ebû Katade baş­kanlığında Necid taraftarlarına baskına giden bu akıncı birliğine dağıtılan ganimet malları ile nefel olarak verilen mükafatların hepsinin seri yy e kuman­danı Hz. Ebû Katade tarafından mı yoksa Hz. Peygamber tarafından mı ve­ya birinin kumandan tarafından da diğerinin Hz. Peygamber tarafından mı verildiği hususundaki rivayetler oldukça farklıdırlar. Nitekim tercümesini sun­duğumuz ve mevzuumuzu teşkil eden 2745 ve 2746 numaralı hadislerde ga­nimetlerin kimin bölüştürdüğünden hiç bahsedilmeyip, sadece Hz. Peygam­berin nefel olarak verdiği mükafattan bahsedilirken, 2743 numaralı hadis-i şerifte de nefelin kumandan tarafından ganimetlerin de Hz. Peygamber ta­rafından dağıtıldığı ve seriyyeye iştirak eden askerlerden herbirinin eline top­lam olarak onüç deve düştüğü ifade edilmektedir. Bir başka ifadeyle riva­yetler arasındaki ihtilafları bu hadis-i şeriflerde de görmek mümkündür. An­cak konumuzu teşkil eden 2744 numaralı hadis-i şerif rivayetler arasın­daki ayrılıkları uzlaştıracak niteliktedir.

 

Bu hadis-i şerifte ganimetlerin ve nefel olarak verilen mükafatların as­lında seriyye kumandanı tarafından dağıtıldığı ve Hz. Peygamberin de onun bu uygulamasını tasdik ve takrir ettiği ifade edilmektedir. Bu ifade gerek ga­nimetlerin gerekse nefellerin hem seriyye kumandanının hem de Hz. Pey­gamberin eliyle dağıtıldığı anlamına gelir ki, bu mevzudaki rivayetlerin hep­sim de uygun düşer.

 

Ayrıca bu hadisler, sözkonusu seriyyenin elde ettiği ganimetlerin tüm ordu mensupları arasında değil sadece seriyyeye katılan onbeş kişilik asker­ler arasında dağıtıldığını ifade etmektedirler. Bu durum, bazı rivayetlerin ka­falarda doğurmuş olduğu "Acaba bu seriyyenin elde ettiği 200 deve 4000 kişilik ordu mensubu arasında dağıtıldığı halde nasıl olup ta herbirine oniki-şer deve düşüyor?" şeklindeki sorulan kafalardan sildiği gibi bu sorulara cevap aramaya da ihtiyaç bırakmıyor.

 

Ayrıca 2746 numaralı hadis-i şerifte ganimetler dağıtılmadan önce ga­nimetlerde bulunan Allah'ın ve peygamberin hakkı olan beşte bir (humus) un ganimetlerdan çıkarıp ayrılması icabettiği ifade ediliyor.

 

Avnu'l-Ma'bûd yazan el-Azimabadî'nin açıklamasına göre ganimetlerden öncelikle humus ayrılır sonra harpte fevkalade yararlılıklar gösterecek olan­lara vadedilmiş olan nefel ayrılır. Daha sonra da kalan ganimetler usulüne göre gaziler arasında paylaştırılır. Mezhep imamlarının bu mevzudaki gö­rüşlerini 2737 numaralı hadis-i şerifin şerhinde açıkladığımızdan burada bu kadarla yetiniyoruz.